top of page
cumhuriyetistanbulundakadin.jpeg

Tarih, kültür, kadın ve İstanbul çalışmalarıyla ilgilenen herkesin yararlanabileceği derinlikli bir başvuru kaynağı; “Osmanlı İstanbul’unda Kadın” ve “Cumhuriyet İstanbul’unda Kadın” okuyucularla buluştu. 

Farklı alanlardan ve bakış açılarından otuza yakın araştırmacının katkısıyla, alanında çığır açıcı ve benzersiz bir çalışma olan “Osmanlı İstanbul’unda Kadın” ve “Cumhuriyet İstanbul’unda Kadın”, Kültür AŞ Yayınları’ndan çıktı.

Bu iki kitaplık eserde Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde İstanbul kadını edebiyattan sanata, çalışma hayatından modaya, eğitimden hak mücadelesine, güzellik yarışmalarından sinemaya her yönüyle ele alınıyor.

“Cumhuriyet İstanbul’unda Kadın” künye bilgileri

Kitabın Adı: Cumhuriyet İstanbul’unda Kadın

Yazarlar: Ayşegül Yaraman, Ahmet Makal, Pelin Batu, İnci Enginün, Aksu Bora, Umut Barış Taşdemir, Nazan Moroğlu, Kiraz Akın, Cengiz Kahraman, Zeynep Oral, Şükran Üst, Fatma Keser, Mehmet Yüce, Sacide Bolcan, Cihan Aktaş

Genel Yayın Yönetmeni: Ahmet Bozkurt

Editör: Ayla Duru Karadağ

Editör-Redaktör: Bülent Ulus

Kapak Tasarımı: Geray Gencer

Sayfa Tasarımı: Hülya Aktaş

Dil: Türkçe

Sayfa Sayısı: 624

Baskı Yılı: 2021

Yayınevi: Kültür AŞ

Hard Cover ISBN: 978-625-7288-40-8

Soft Cover ISBN: 978-625-7288-41-5

umut barış taşdemir

Kültür A.S. Yayınlarından

Cumhuriyet İstanbul'unda Kadın

iksv.jpeg

Manhattan'ın İyi Tanrısı

24. İstanbul Tiyatro Festivali'nde

“Faşizm iki insan arasındaki ilişkide başlar” diyen, yaşadığı çağla ve dille bir hesaplaşma içinde olan Avusturyalı yazar ve şair Ingeborg Bachmann’ın radyo tiyatrosu olarak yazdığı Manhattan’ın İyi Tanrısı sahne eseri olarak festivalde. Oyun 1957’nin Manhattan’ında geçse de metropol yaşamına ve modern insan ilişkilerine bakışıyla güncelliğini kaybetmiyor. Tiyatro Motus’un günümüze uyarladığı oyun, kurduğu gerçeküstü evren içinde; aşkın ne olduğunu, ne olabileceğini ve ne olamadığını sorguluyor. Seyirci, “İyi Tanrı’nın eliyle işlenen cinayeti ve âşıkların akıbetini”, bugünün metropol kişilerini anımsatan karakterler aracılığıyla takip edecek. Sözcükleri, süreğen anlamının ötesine taşıyarak kullanan Bachmann; bu kez bir kadın, bir erkek, bir Tanrı ve onun emrindeki “sincaplar” aracılığıyla iki insan arasındaki kararsız, belirsiz, güvensiz ve sınırları karmakarışık ilişkiye yoğunlaşıyor.

Yazan: Ingeborg Bachmann

Yöneten: Gizem Pilavcı

Çeviren: Ahmet Cemal

Yapımcı: İpek Erden

Yardımcı Yönetmen: Deniz Cigal

Dramaturji: Gizem Pilavcı, Umut Barış Taşdemir, Deniz Cigal

Dekor Tasarımı: Berkay Buğdan

Kostüm Tasarımı: Deniz Değirmendereli

Müzik: Can Saka

Teknik Prodüksiyon: Mücahit Şahin

Oynayanlar: Umut Barış Taşdemir, Anıl Kır, Burcu Ger, Gülnara Golovina, Barış Eroğlu

Manhattan'ın İyi Tanrısı - Tiyaro Motus

umut barış taşdemir
çalıştay maltepe afiş.jpeg

Tiyatro Eğitimi Veren Üniversitelerin

Akademisyenleri Çalıştayda Buluştu

Üniversitelerin tiyatro eğitimindeki önemli konularının (fiziki mekan, uygulama ve kuram dersler, öğrenme çıktıları, müfredat vs.) tartışıldığı çalıştay, Maltepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü tarafından  “Tiyatro Eğitimi Veren Üniversitelerin Akreditasyon Sorunları ve Çözümler Çalıştayı” adı ile 17-18 Ocak 2020 tarihlerinde Maltepe Üniversitesi Marma Hotel İstanbul Asia adlı yerleşkesinde gerçekleştirildi.

Üniversitelerin tiyatro eğitimindeki önemli konularının (fiziki mekan, uygulama ve kuram dersler, öğrenme çıktıları, müfredat vs.) tartışıldığı çalıştay, Maltepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü tarafından  “Tiyatro Eğitimi Veren Üniversitelerin Akreditasyon Sorunları ve Çözümler Çalıştayı” adı ile 17-18 Ocak 2020 tarihlerinde Maltepe Üniversitesi Marma Hotel İstanbul Asia adlı yerleşkesinde gerçekleştirildi.

Prof. Selahattin Yıldız (Maltepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı)

Dr. Öğr. Üyesi Zerrin Yanıkkaya (Maltepe Üniversitesi GSF Sahne Sanatları Bölüm Başkanı)

Prof. Dr. Kerem Karaboğa (İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölüm Başkanı)

Prof.Dr. Dilek Zerenler (Konya Selçuk Üniversitesi Dilek Sabancı Devlet Konservatuvar Müdürü)

Doç. Dr. Özlem Belkıs (Dokuz Eylül Üniversitesi GSF Sahne Sanatları Bölümü)

Doç. Dr. Filiz Çevik Tan (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi GSF Sahne Sanatları Bölüm Başkanı)

Dr. Öğr. Üyesi Fatma Keçeli (Düzce Üniversitesi Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Sahne Sanatları Bölüm Başkanı

Dr. Öğr. Üyesi Bülent Sezgin (Beykent Üniversitesi GSF Oyunculuk Bölümü)

Dr. Öğr. Üyesi Melike Saba Akım Çınar (Maltepe Üniversitesi GSF Sahne Sanatları Bölümü)

Arş. Gör. Umut Barış Taşdemir (Maltepe Üniversitesi GSF Sahne Sanatları Bölümü)

Çalıştay yönetim kurulu

umut barış taşdemir
umut barış taşdemir
umut barış taşdemir

Before it all Melts

A time-based projection installation onto two large slabs of ice. Two human figures become aware that they are trapped within the ice over a 15 minute period (moving from indifference to terrified), all the while the ice slowly melts. 

The work explores the impacts globalisation, accumulation, speed and extraction have on our relationships with one another and the planet. 

Presented as part of the Connect for Creativity Art and Technology Residency at Atölye in Istanbul, funded by the British Council Turkey and the European Union. 

Concept and Direction: Görkem Acaroğlu

Assistant Director: Sadettin Yalta

Actors: Dicle Şengül and Umut Barış Taşdemir

Sound: Emre Sünear

Camera: Faraz Shah

Production Coordination: Erdem Dilbaz

Coding: Temel Hüseyin Kuru

before it all melts
umut barış taşdemir
KIZKARDESI_INSTAGRAM_POST_AFIS-1-1-scaled-e1674306602125_edited.jpg

Tiyatro Amorf’un Yeni Oyunu “Kız Kardeşi”

Hollanda’lı oyun yazarı Lot Vekemans Antik Yunan oyun karakterlerinden İsmene’yi günümüze çağırıyor.  Yazarın, beklemenin kahramanı olarak adlandırdığı İsmene, şimdinin insanı ile karşılaşmasında tekrar sahneye çıkıyor.

Kimlik inşasını kendi geçmişi üstünden gerçekleştiren İsmene’nin insan kimliğiyle şimdiki zamanda karşılaşıyoruz. 

“…

Eğer hayatımda tek bir anı
Yeniden yaşama şansım olsaydı
Tek bir an
Bilmiyorum hangisi seçerdim
Belki işte içinde en çok mutlu olma ihtimalim olanı tekrarlardım
Ki tekrar hissedeyim
Nasılmış

Oyunun Künyesi:

Yazan: Lot Vekemans
Çeviren: Ebru Tartıcı Borchers
Yöneten: Egemen Ulaş Önkal
Yardımcı Yönetmen: Ali Varol
Oynayan: Nadide Deniz Korkmaz
Dramaturg: Umut Barış Taşdemir
Ses Tasarım: Gökçe Uygun
Afiş Tasarım: Sevinç Erva Gökdeniz

5bd19643ca07a.jpg

"Kral Lear'da Babalar ve Çocukları"

Makalesi Yayınlandı

Medeniyet Sanat Dergisi olarak bir sayımızla daha yine sizlerleyiz. Kültür ve sanat alanında önemli akademik makaleleri seçkin hakemlerimizin değerlen- dirmeleriyle sizlere sunmanın heyecanını yaşıyoruz. Medeniyet Sanat Dergi- si'nin ulusal ölçekte dört senedir sürdürdüğü istikrarlı sürecini, Bilim Kurulu’na dahil edilen beş uluslararası öğretim üyesiyle birlikte, uluslararası alana taşı- maya başladığımızı siz takip eden okuyucularımıza müjdelemek istiyoruz.

Bu sayımızda Umut Barış Taşdemir’in Kral Lear'da Babalar ve Çocukları isimli makalesi Kral Lear oyunundaki Lear ve Gloucester karakterlerini hem çocuk- larıyla hem de kendi babaları sayabileceğimiz doğa (tanrılar) ile ilişkileri içinde ele almaktadır. Oyunun sahip olduğu, çok katmanlı ve eş zamanlı gelişen öykü yapısı bu izlek içinde incelenmekte, oyunun sahip olduğu grotesk ve absürt ögelerse bu ilişki üzerinden analiz edilmeye çalışılmaktadır.

Özet

William Shakespeare, Kral Lear (1605) oyununda; Hristiyanlık öncesi dönem Britanya krallarından Lear’ın tarihsel öyküsünü, kendi yorumuyla ele almaktadır. Oyunda Kral Lear, ülkesini üç kızı arasında adaletsiz bir şekilde paylaştırır ve bu trajik hatası Lear’ı, hem kızlarıyla hem de doğayla giriştiği hesaplaşmada deliliğe ve ölüme sürükleyecek olan süreci başlatır. Shakespeare, bu anlatıya ek olarak, Gloucester ve iki oğlunun öyküsünü, Lear ve kızlarınınkine paralel, oyun içi bir alt öykü (sub-plot) olarak kurguya yerleştirmektedir. Yanı sıra, yapının merkezinde yer alan “doğa” kavramı; tüm karakler üzerinde direkt etki sahibi olup, adeta karakterleşmiş başka bir baba figürüne işaret etmekte ve üst bir öykü katmanını daha doğurmaktadır.

Bu çalışma; Kral Lear oyunundaki Lear ve Gloucester karakterlerini hem çocuklarıyla hem de kendi babaları sayabileceğimiz doğa (tanrılar) ile ilişkileri içinde ele almaktadır. Oyunun sahip olduğu, çok katmanlı ve eş zamanlı gelişen öykü yapısı bu izlek içinde incelenmekte, oyunun sahip olduğu grotesk ve absürt ögelerse bu ilişki üzerinden analiz edilmeye çalışılmaktadır.

Masal Anlatıcılığı Projesi

BEBKA (Bursa-Eskişehir-Bilecik Kalkınma Ajansı) 

BEBKA 2016 yılı teknik destek programı Eskişehir Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği ve Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü ortaklığı ile hibe almaya hak kazanan ‘Bir Varmış Bir Yokmuş’ projesi kapsamında sağlık personeline ‘Masal Anlatıcılığı Eğitici Eğitimi’ atölyesi düzenlenmiştir.

Eskişehir’de 'Bir varmış bir yokmuş' adlı proje ile hastalara masallar anlatılarak tedavilerine katkıda bulunulacak. Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği ve İl Sağlık Müdürlüğü'nün ortaklaşa düzenlediği, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı'nın da (BEBKA) ortak olduğu 'Bir varmış bir yokmuş' projesi tanıtıldı. Zübeyde Hanım Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'ndeki tanıtım toplantısına Eskişehir Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr.Tunga Barçın, İl Sağlık Müdürü Dr.Ali Mumcu, sağlık çalışanları ile çok sayıda davetli katıldı. Proje sorumlusu Dr. Gamze Mumcu, masal terapi yöntemi ile hastaların iyileşme sürecine katkıda bulunulmasının hedeflendiğini söyledi. “Biz bu amaçlarla gerek hastalarımıza, gerekse çalışanlarımıza masal anlatmak istiyoruz. BEBKA tarafından onaylanan projemiz kapsamında, Genel Sekreterliğimiz bünyesindeki hastanelerde çalışan psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve hemşirelerden oluşan yaklaşık 30 gönüllü arkadaşımız masal anlatıcılığı eğitimi alacak ve profesyonel masal anlatıcısı olarak hizmet verecek."

 

Eğitici eğitmenleri: Prof. Dr. Ebru Gökdağ ve Umut Barış Taşdemir

umut baris tasdemir
mardin1.jpeg
mardin2.jpeg
mardin_afiş_11xx-1.jpeg

8. Uluslararsı Mardin Çocuk ve Gençlik Tiyatro Festivali

Festival atölyeleri kapsamında Mardin E Tipi Cezaevi’nde anneleriyle birlikte yaşayan çocuklar için iki ayrı atölye gerçekleştirildi.

Ayrıca Maltepe Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü öğrencileri 8. Mardin Uluslarası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivalinde geleneksel Türk Tiyatrosu türlerinden; orta oyunu, kukla ve gölge oyunu biçimlerini bir arada barındıran  Hamdi’nin Bir Günü oyununu sergiledi.

bottom of page